En Çok Satan Kişisel Gelişim Kitabını Aldık Şimdi Ne Olacak?

Herkese merhabalar😃

Kitap okumayı çok severim. Televizyon yerine kitap bana yeter diyenlerdenim. Sıklıkla kişisel gelişim kitabı okumayı tercih ediyorum bana keyif veriyor. Yazı da benim bu kitaplardan çıkarımlarım üzerinde olacak.

Bu tür kitapların arka kapağında hep vurucu bir giriş olur ve güzel güzel vaatler verir insanlara. Yazar kaos diyebileceğimiz bir hayattan çıkıp milyoner olmuştur. Bir anda hayatı değişmiştir falan. Benim aklıma gelen örnekler şöyle; yazar ya tüm çocukluğu boyunca babasından dayak yemiştir, ya kredi batağına düşmüştür

ya da evliliği aşılmaz bir çıkmaza girmiştir. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Kitabın sonunda yazar kuantum sıçraması yaşamıştır. Bu kuantum sıçraması konusuyla ilgilide yazmayı düşünüyorum şimdilik adını bilsek kafi. Kitabı yazan kişiler için sonuç hep aynıdır. Geliri ikiye katlandı. Artık milyoner. Mutluluk saçıyor hatta her televizyon programını çıkıp kahkahalarla anlatıyor. Buradan kitap yazarlarıyla dalga geçtiğim anlaşılmasın sadece dışarıdan bakan gözlemci için böyle gözüküyor.

Bana göre kitaplarda yazanlar ne olursa olsun önemli olan ''bizim için işleyecek mi?'' sorusudur. Öncelikle ilk söylemek istediğim istediklerimize ulaşmak için ille de o yazar gibi batağa saplanmak gerekmez. Evet belki kaybedecek bir şeyi kalmayan insan daha sıkı sarılacaktır, bunu kabul ediyorum. Fakat aynı azmi bizler de gösterirsek o yazardan çokta düşük değiliz. Hepimiz eşitiz bu çekim yasası denen merete göre. :)

Şimdi gelelim biz ne yapacağız kısmına. Yılına göre en çok satan kitap alındı. Hooooop bir günde bitirildi. Ve hayatımızda hiç bir şey değişmedi öyle değil mi?. Aferin bana bildim.:) Tabi ki bir sürü öğreti var. Tüm yazarlar temelde aynı şeyi anlatıp kavramları farklı tanıtıyor. İşin öz kısmı hep aynı. Peki neden olmuyor? Neden yazarın hayatı değişti de benim yerinde sayıyor.

Birinci yanılsamamız kavramları anlamlandırmada ortaya çıkıyor. Bir kitabı ya da bir öğretiyi bir kere okuyup bir kenara atmayın naçizane önerim bir kaç kere okumanız. Hatta mümkünse notlar alarak okuyun. Ay bu yaştan sonra okullu yaptı kız bizi ayol demeyin. Okuduğunuz şeye önem verin. Bilgileri daha iyi özümsemek için elinizden ne geliyorsa yapın.

İkinci maddemiz uygulanmayan teknikler; hemen hemen her kitap uygulamamız için teknikler verir. Biz ne yapıyoruz. Kitap bitsin bende bunu yapmaya başlayacağım.Ertesi gün; -Ay şimdi mutlu olacaktık dimi ama otobüs kaçtı kolaysa o yazar gelsin mutlu olsun diyorsak, hayatta her şey aynı ne işe yaradı bu kitap demeyeceğiz. Kitabı notlar alarak okumuştuk ya verdiği ödevleri ya da teknikleri günlük rapor tutarak yapmamız bizim için daha sağlam bir yaklaşım olacaktır.

Üçüncü ve bence en önemlisi olan kısım idrak etmek. (Amaaaan ne dedi ki gene bilmiş bilmiş okuduk o kadar yazdık yetmedi mi?) Yani yazılanları gerçekten hissederek yapmamız çok önemli yoksa falanca tekniği 10 kere okuyayım da ev alayım. Şu aşk mantrasını 25 kere söyledim benim beyaz atlı nerede kaldı der dururuz. Yani yaptığımız şeyi sadece bizi sonuca götürsün diye yapıyorsak sadece kendimizi kandırırız. Evren ne yaptığımıza değil ne hissettiğimize bakar. Bahsedilen olguyu hissetmeye odaklanın bunu kaç kere yapınca Evrenin ne yollayacağına değil.

Son olarak kendinize ZAMAN verin. Üçüncü için çok önemli demiştim haklısınız. Zaman konusu da gerçekten çok önemli. Beş gün mutlu oldum istediklerim olmadı. Eeee mutluydum olmadı demeyin. Şöyle düşünün maaş almak için bile bir ay düzenli işe gidiyorsunuz. Hedefinizin gerçekleşmesi için kendinize yeterli süre tanıdığınızdan emin olun. Ve istemeyi asla bırakmayın. Bir ay oldu gelmedi. Beş gündür bekliyorum olmadı cümleleri sadece isteğinizi sizden uzaklaştıracaktır.

Okuduğunuz kitap kullandığınız öğreti ne olursa olsun. Dilekleriniz sizinle olsun...