Dilekleri Napacaz Atsan Atılmaz Satsak Mı?

Kimimiz hiç olmayacak şeyler istiyor. Kimimiz istemekten korkuyor. Nedir bunun ortası? Küçükken dileklerin gerçekleşmesi konusunda daha az bilgiye sahip olduğum için istemek daha kolaydı. Sizin fikriniz neydi bilemem ama ben Alaaddinin hikayesine inanan bir çocuktum. Bana hikaye nasıl anlatıldıysa artık

3 dilek hakkı olduğunu da bilmiyordum. Benim çocuk dünyamda olay şöyleydi net bir şekilde dile getirdiğin her şey kesinlikle olur. Şimdi düşününce komik gelen şeyleri bile defalarca kendi kendime tekrar ederdim ve olduklarını da hep görmüşümdür. Bir kaç örnek vermek istiyorum. Saçımı bozan rüzgarın esmeyi durdurmak için sürekli dur dur diye bağırmak. Pikniğe gitmek istediğim için bütün hafta piknik piknik diye fısıldamak yaptıklarım ve yaparken keyif aldıklarım arasındalar. Peki ne oldu da istemekten vazgeçtim.

İlk kim söyledi bilmiyorum ama şunu hatırlıyorum. Dünyada bir sürü aç insan var sen burada bunlarla uğraşıyorsun. Artık büyüdün ayakların yere bassın. Tabi ki insanların aç kalmasını hiç kimse istemez ben de istemediğim için bu cümleyi hiç sorgulamadan kabul ettim. Ve bir süre hayat beni nereye götürüyorsa oraya gittim. Yıllar sonra düşününce çok komik bulduğum bu duruma inanmayı ben seçtim o yüzden şu suçlu bu kötü demiyorum. O zamanlardaki halime gülümsüyorum. Sanki ben bir şeyler isteyince Evren (ben Allah diyorum sizde inandığınız şekilde kelimeyi değiştirebilirsiniz) dur bir dakika şu ikisi aynı şeyi istemiş buna önce verelim öteki beklesin diyecekti. Böyle düşününce deli saçması gibi geliyor değil mi? Ama çoğumuz böyle düşünüyor. Evrende kaynaklar sınırsızdır. Sizin dilekleriniz ötekinin nafakasını kesmez. O kişi sahip olamadıysa gerçekten yürekten istememiştir. Ya da isteyip olabilirliğine inanmamayı seçmiştir.

Gelelim nasıl dileyeceğiz konusuna. Öncelikle olabilirliğine hiç inanmadığınız şeyleri dilemeyin ki olmayınca bak işte diledik olmuyor demeyin. Zihninizin bunlar deli saçması nasıl olacak dediği dilekleriniz maalesef gerçekleşmeyecek çünkü diliniz isterken hissiniz istemediğinizi haykırıyor. Tabi ki kelimelerde kuvvetli ama hislerimiz dileklerimizin yerine gelmesi için önemli etkiye sahipler. Bu durumlar için olumlama tekniğini de kullanabilirsiniz. Ben detaylı yazılması gerektiğini düşündüğüm için başka bir yazımda yazdım. Okumak isteyenler için Olumlama (Afirmasyon) Tekniği Nedir?. Şimdilik adım adım ilerleme tekniğini kullanalım. Ya da olumlamaların saçma olduğunu düşünenler oluyor onlar içinde gene adım adım gitmek daha sağlıklı olacaktır. Konuyu dağıtmakta üstüme yok değil mi? tamam tamam tekrar konuya dönüyorum. Diyelim ki sizin için olması imkansız bir şey istiyorsunuz. O zaman o isteklerinizi inancınızla doğru orantılı minik adımlara bölün. Bunu örnekleyelim diyelim ki bir villada yaşamak istiyorsunuz. Şu andaki durumunuz borçlu ise ilk dileğiniz villada yaşamak olmamalı. İlk adımınız kazandıkları harcamalarına yeten birisi olmak olmalı. Yani borç durumunu sıfırlamayı dileyin. Korkmayın dileyin siz dileyince ödemeyle ilgili fırsatlar ayağınıza gelecektir.

Önemli bir nokta daha var net olmak. Yani istemekten korkmayın bunu net bir şekilde dile getirin. Bu ay sonuna kadar borçlarımın %30'unu kapatmaya niyet ediyorum. Ya da bu ay sonuna kadar ödemelerimin %30'unu ödüyorum gibi net cümleler olsun. Türkiye de var olan genel bir yargıdan ötürü isterken acındırma gibi bir durum var tabi ki hissederek istemek ayrı konu ama ne kadar kötü durumdayım bana yardım et şeklindeki dileklerinizde altını çizdiğiniz konu kötü olma durumu buna dikkat etmekte fayda var. Net olma kısmına yardımcı olduğunu düşündüğüm için ben kelimeler döküp yazarım. Ne demişler söz uçar yazı kalır. :)

Son olarak dilediğiniz şeye sahip olduğunuz ruh halini yaşamanız noktası var. Burası inanç kısmıyla da biraz bağlantılı. Dileğiniz gerçekleşmiş olsaydı neler yapardınız? Nasıl hissederdiniz? Neler konuşuyor olurdunuz? Bunları düşünün ve uygulayın. Dileklerinizi atmayın satmayın olabilirliğine inanın. Net olun. Ve onlar size geldiğinde karşılayın :) Kapıda kalmasınlar :)

SEVGİLER