#Pazar Değerlendirmesi 1

Umuda mı, umutsuzluğa mı? Eskinin güvenli duvarları arkasına mı, yeninin mucizelerine mi? Durgunluğa mı, harekete mi? Hüzne mi, neşeye mi?
Bir çok insan için dinlenme anlamına gelen haftasonunun en nadide günü pazar 2 yıl kadar önce benim için yeni bir anlam kazandı. Bir nevi iç hesaplaşmalarımı yaptığım bir gün halini aldı. Bazı zamanlar kısa vadede olanları bazı zamanlar bebeklikten bu yana olanları değerlendirdiğim günlerden birini daha yaşıyorum. Benim için bu haftanın değerlendirmesi özen. Kendime gösterdiğim özen ve hayvanlarıma (hayat arkadaşlarım olarak görürüm onları) gösterdiğim ilgi. Sevimli bir tavşan ve kapı gıcırtısına ötecek kadar şen şakrak ama ele gelmeyecek kadar mağrur muhabbet kuşuyla birlikte yaşıyorum. Tavşanım cicoz 3 yaşını geçti. Kuşum cimi 2 yaşında. Birlikte geçirdiğimiz zaman rutinleşmiş meğer. Belirtmek isterim ki eve hayvan doldurup sonra ilgisiz bırakan bir cani olmadım hiç. Günlük temizlikleri yapılır. Hasta olduğum zamanlarda bile onlarla vakit geçiririm. Yıllardır hiç değişmedi. 2 gün kadar önce ciminin hastalanmasıyla aslında bir şeylerin değiştiğini anladım. Benimle uzun zaman geçirdiklerinden anlayamadığım bir şey olmuş aramızda. Rutinleşmişiz. Her gün yemekleri kontrol ediliyor tüyleri taranıyor kafesler temizleniyor sevgi gösteriliyor. Lakin içten sevgi göstermiyormuşum. Kim bilir cimide belki bu yüzden hasta oldu. Bu haftanın farkındalığı benim için sevginin rutinleşmesini anlamak oldu. İki türlü sevgi olduğunu anladım sayelerinde, benim canlarım bana yeni şeyler öğretmiş oldu. Biri rutine binen bir nevi görev halini alan sevgi diğeri ise ,benim unuttuğum, kalbinin ta derinlerinde hissettiğin içinde coşkuyu barındıran insanın içini ısıtan yürekten gelen sevgi. Ayrıca bunu fark ettiğimde aynı durumun çevremdeki başkaları içinde geçerli olduğunu gördüm. En yakın arkadaşlarımla ilk tanıştığım zamanları düşündüm. Birlikte geçirdiğim zamanın kalitesini birde son zamanlarda nasıl vakit geçirdiğimi. Bedenim onların yanında, sanki görevimmişcesine işler yolunda görünüyor. Ama içte, özde çok şey değişmiş. Hissetmeden yaşar olmuşum. Yaşlanıyor muyum ne?☺ Yoksa içim mi çürüdü? Hayır hayır merak etmeyin. Ne yaşlandım nede çürüdüm. Her insanın başına gelme ihtimali olan bir dönemeçten bende geçiyorum o kadar. Bu hafta bu farkındalığı kendime sık sık hatırlatacağım. Kendime şu soruyu soracağım şu an hissediyor musun yoksa görevin mi oldu. Bir hafta boyunca bunu kendime telkin edeceğim bakalım işler nasıl değişecek. Değişecek diyorum. Çünkü değişim her zaman vardır. Şu hayatta yaşadığımız her gün gelişiyoruz ve değişiyoruz. Her yaşadığımız yeni adımımızı belirliyor. Acaba bu adımlar bilinçli mi yoksa benim fark ettiğim rutinde mi. Derin düşünceler değil mi?

Farkındalığımla ve kendime hatırlatma çabamla ilgili ilerleyen zamanlarda tekrar yazarım. (tabi unutmassam😀)

Not: Şu anda cimi gayet iyi. Ufak bir veteriner gezimiz oldu kendisiyle. İlacını ve vitaminini her gün suyuna eklemeye devam edeceğiz.

Resim internetten alıntıdır.

4 yorum:

  1. Canım blogunu takibe aldım. Ama seni benim blogu takibe almış göremedim. Tekrar uğrayıp tekrar deneyebilir misin canım? Teşekkürler. Hayırlı olsun bloğun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim hoşgeldin :) Kontrol ettim seni takip ediyormuşum blogger kullanıcı adım Ben İlsu öyle görünüyorumdur yüksek ihtimalle ya da google plus profil ismim bilge o şekildedir. Okuma listemde yayınların görünüyor canım :)

      Sil
  2. Takip için tesekkür ederim. Her iki blogumla da takipteyim. Almanca ve ingilizce yazdigim bir blogum var onunla da alacagim sen de destek verirsen sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin :) takibe aldım bile iyi yayınlar :)

      Sil